FİZİK TEDAVİ UZMANI DR.OSMAN TÜFEKÇİ'NİN GÖRÜŞLERİ

HEMOFİLİ HASTALIĞINDA FİZİK TEDAVİNİN ÖNEMİ.

Hemofili hastalığı, şiddetine göre çeşitli organ ve dokular içine kanamalarla seyreder. Hastalığın şiddeti dolaşımdaki fonksiyonel pıhtılaşma faktörü miktarına göre değerlendirilir.

Hemofilide sinovyal dokuda görevli doku faktörünün eksik olması da eklem içi kanamayı kolaylaştıran diğer bir faktördür. Günlük pratikte hemofili hastalarında karşılaşılan en sık kas-iskelet problemleri; akut eklem içi kanama, kronik hemofilik eklem bozukluğu, kas içi kanama, eklemde iltihaplanma olarak tanımlanabilir. Bu sorunlar, nadir durumlar dışında yaşamı tehdit etmese de kalıcı sakatlıklara yol açabildiklerinden, kanamaların ve yol açabilecekleri sekellerin önlenmesi önemlidir.

Eklem içine kanama (hemartroz) en sık görülen klinik bulgu ve en önemli sakatlık sebebidir. Ağır hemofili hastalarında hemartroz sıklığı %50- 95 arasında değişir. Hemofiliye bağlı eklem içi kanamaları en sıklıkla diz, ayak bileği, dirsek ve omuzda görülür. Tekrarlayan ve ilerleyen kanamalar hemofilik artropati denen eklemde yaygın kıkırdak kaybı ve eklem hareketlerinde kayıp ve kısıtlılık ile sonuçlanan duruma neden olur.

Hemofili tedavisinde 1970’lerden beri ekip çalışması anlayışı ağırlık kazanmıştır. Bu ekip hematolog, fiziatrist, fizyoterapist, ortopedist, hemşire, diş hekimi, psikolog ve sosyal hizmet uzmanından oluşmaktadır. Ekip başı hematologtur.

Hemofilide gelişen eklem sorunlarına rehabilitasyon yaklaşımı, hastalığın şiddetine ve dönemine göre özellikler gösterir. Profilaktik faktör tedavisi eşliğinde, tedavi ekibi ve ailenin katılımı ile yapılan rehabilitasyon, gelişebilecek eklem bozulmaları ve buna bağlı oluşan özürlülüğün önlenmesinde önemlidir. Gelişmekte olan ülkelerde zaman içinde hemofiliklerin %80 kadarında bir kas ve eklem sorunu görülmektedir.

Tekrarlayan kas içi ve eklem içi kanamalarının hemofili hastalarının hem yaşamsal fonksiyonlarını azaltabilir ve hem de üretkenliklerinin sosyal entegrasyonlarını engelleyebilir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde fonksiyonu azalan ve kişiyi zorlayan bu hali düzeltmek için yapılacak olan bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanın görüşünü almaktır.

Bu kas ve eklem hasarı kişiyi sakat veya başka birine bağımlı hale getirdiğinde, uygulanacak olan rehabilitasyon (iyileştirme) programları sayesinde sakatlığın ortadan kaldırılması veya en aza indirilerek kişinin tekrar işlevsel gücünü elde etmesi hedeflenmektedir. Hastaların günlük yaşamlarını düzenlemeleri ve daha yüksek yaşam kalitesi standartlarına erişmeleri için şüphesiz ki “Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon” vazgeçilmez bir yer tutmaktadır.

 

 

Uzman Dr.Osman Tüfekçi

Özel Farabi Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı